Dünya, sayfalarını çevirmekle bitiremeyeceÄŸiniz bir kitap, seyrine doyum olmayan bir albüm gibi... Okumak ya da albüm fotoÄŸraflarına bakmak size kalmış. Ulaşımın rahatlaması, oldukça cazip fiyatlarda sunulan turların çeÅŸitliliÄŸi seyahat etmeyi bir ÅŸehrinden baÅŸka bir ÅŸehre ulaÅŸmak kadar kolay bir hale getirdi. Sırt çantasını alarak bir baÅŸka ülkeye gidenler ya da daha konforlu seyahati tercih ederek yeni kültürleri tanımaya meraklı olanların çok fazla düÅŸünüp uzun hesaplar yaptığı dönemler geride kaldı. Sadece nereye gideceÄŸinize karar vermeniz yolculuÄŸun yarısını yapmanız anlamına geliyor.
Biz de rotamızı Ä°talya'ya çevirdik. Dünyanın en çok turist çeken ülkelerinin başında geliyor Ä°talya. Bunun açıklanabilir birkaç nedeni var. Bir tanesi, 18. yüzyılın sonlarında turist çekmek için tasarlanan 'yakışıklı Ä°talyan erkeÄŸi' kavramının ciddi bir imaj çalışmasının baÅŸarılı olmasında yatıyor. Ä°talya'yı dünyanın en bilinen ülkesi yapan diÄŸer en önemli ÅŸey ise haritada 'çizme'ye benzeyen ÅŸeklinin dünyanın bütün ders kitaplarında öÄŸretilmesi... Haliyle daha ilkokul çaÄŸlarında çizmeden dolayı bütün çocuklar bu ülkeyi zihnine kodlamış oluyor. Prontotour'un gemiyle yapılan 'Ege-Adriyatik' turu, adımlarımızı Venedik ve Bari sahillerine çıkardı. Ä°çerisinden 188 kanalın geçtiÄŸi Venedik, ilkbahar aylarında ziyaret edilecek bir ÅŸehir. Hem sakin hem sıcaklık tam kıvamında. Venedik deyince San Marco Meydanı, San Marco Bazilikası, Düka Sarayı, Saat Kulesi, Çan Kulesi, Ahlar Köprüsü, Büyük Kanal'da yapılan gondol turları ve Rialto Köprüsü civarında yapılan yürüyüÅŸler hemen hemen herkesin zihninde canlanacaktır. Güvercinleri ile bilinen San Marco Meydanı büyük bir mermer salon ÅŸeklinde. Büyük Kanal'a Piazzetta'dan açılan meydandaki San Marco'nun aslanı ve San Teoro'nun heykelleri bulunan iki granit sütunun Osmanlı döneminde Ä°stanbul'dan getirildiÄŸini hatırlatalım. Zaten Venedik uzun yıllar Osmanlı Devleti'nin Akdeniz ticaretini kontrol edip gözetim altında tuttuÄŸu bir yer olmuÅŸ. Meydanda bulunan San Marco Bazilikası, oniki havariden birisi olan San Marco'nun kemiklerini muhafaza etmek amacı ile 1063–1073 yılları arasında, Avrupa ve Bizans karışımı bir tarzda inÅŸa edilmiÅŸ bir yapı; orta giriÅŸ kapısının üzerine yine Ä°stanbul'dan getirilen meÅŸhur dört bronz at heykelini görebilirsiniz. Venedik'in bir güç ve ÅŸöhret sembolü olan Düka Sarayı ise hem Düka'nın ikamet yeri, hem de hükümetin bulunduÄŸu bir yer imiÅŸ. Bu sarayın Ponte dei Sospiri isimli üzeri galeri ÅŸeklinde inÅŸa edilen bir köprü ile siyasi mahkumların atıldığı bir yeraltı hapishanesine baÄŸlandığını söylemiÅŸ olalım. Binlerce mahkumun öldüÄŸü, yükselen suyun içinde boÄŸulduÄŸu bu hapishaneden tek kurtulan insan ise çapkınlığı ile tanınan Kazanova. Hapishaneden kaçmasını saÄŸlayan ÅŸey ise yine bir gönül iliÅŸkisi...
Gondol turu 150 Euro...
Venedik'in sokakları arasında gondollarla dolaÅŸma fikri ister istemez insanın aklına gelir. Durum böyle olunca da yarım saatlik bir tur için 150 Euro bayılmak kaçınılmazdır. Bu yüzden gondollara az kiÅŸi yerine beÅŸ-altı kiÅŸilik arkadaÅŸ grubuyla binerek bu ücreti paylaÅŸmanız mantıklı bir yol. Venedik'in en çok ziyaret edilen yerlerinden birisi de Rialto Köprüsü. Burası Büyük Kanal'ın üzerinden iki yakayı birbirine baÄŸlayan bir köprü olmasının yanı sıra üzerinde bulunan dükkânlarıyla turistik bir alışveriÅŸ merkezidir de. Köprünün hikâyesi ilginç. Büyük Kanal üzerinden köprü ile ilk geçiÅŸ 1881 yılında Nicolò Barattieri tarafından yapılan Pontoon köprüsüyle olmuÅŸ. 'Para köprüsü' adı verilen köprünün altından geçmek tüccar gemilerine çeyrek altına patlamış uzun süre. Sonraki yıllarda köprü iki kere çökünce taÅŸtan yapılmasına karar verilmiÅŸ. Jacopo Sansovino, Palladio, Vignola, Michelangelo ve Leonardo da Vinci gibi meÅŸhur mimarlara proje teklif edilse de hiçbirinin projesi kabul edilmemiÅŸ. Çünkü Antonio da Ponte tarafından dizayn edilen ve üzerinde dükkânlar bulunan köprü dönemin tüccar yöneticilerinin hoÅŸuna gitmiÅŸ. Üzerindeki dükkânların kiraları sayesinde köprünün masraflarını karşılayacak proje için onay vermiÅŸler. Tam ortadaki kemer yeni evlenen çiftlerin buluÅŸma noktası bugün. DüÄŸün günü bu köprünün ortasında buluÅŸarak evliliklerinin taÅŸ köprü gibi saÄŸlam olmasını dilemek âdetten. Ancak ne gariptir ki Venedik dünyada çiftlerin en çok boÅŸandığı ÅŸehirlerin başında geliyor.
Ä°talya'da Harran'ın kümbet evleri
Ä°talya'nın güneydoÄŸusunda Adriyatik Denizi kenarında bulunan Bari'den karayolu ile bir saat içinde ulaÅŸabileceÄŸiniz Alberobello kasabasında çok ÅŸaşıracağınıza eminim. Çünkü burası bizim Åžanlıurfa'nın Harran'ını andırıyor. Her evin çatısında oturan insanların dini kimliklerine dair iÅŸaretler bulunuyor. Harran'ın kümbet evlerinin taÅŸtan birer kopyası olan koni ÅŸeklindeki 'trulli' evleri turistlerin uÄŸrak yerlerinden birisi. GeçmiÅŸi 16. yüzyıla dayanan kasabada, halen 1.200 koni ÅŸeklinde ev bulunuyor. Bunlardan bazısı ev, bazısı ise turistik malzeme satan dükkân olarak hizmet veriyor. Peki bu gizemli kasabanın Harran baÄŸlantısı ne? Ä°talya'da kurulan ilk büyük medeniyetin kökenini Etrüsklere dayandıran Yunan tarihçi Herodot'a göre Etrüksler Anadolu'dan Ä°talya'ya göç eden insanlardan oluÅŸuyor. 2004 yılında çeÅŸitli Ä°talyan üniversitelerinden bir araya gelen bir grup genetik bilimci, M.Ö. 7-3 yüzyıllar arasında yaÅŸamış Etrüsklere ait 80 iskeletten DNA örnekleri alınarak yaptıkları araÅŸtırmada, Etrüsklerin genetiÄŸinin bugün Türkiye'de yaÅŸayan Türkler ile yakınlığının yüzde 98,2 oranında olduÄŸunu ortaya çıkarmıştı.?Bu araÅŸtırmanın ardından Vatikan'da Etrüsklerle ilgili bölümün restorasyon bahanesiyle altı yıldır kapalı olduÄŸunu, Avrupa'da birçok Etrüsk müzesinin de kapatıldığını belirtelim. Bu benzerlikten yola çıkarak Türkler ile Ä°talyanlar arasındaki benzerliÄŸi çözme iÅŸini de tarihçilere ve komplo teorisyenlerine bırakalım da her yıl binlerce turisti buraya çeken ve üç kat taÅŸ ile örülen trulli evlerinden bir farkı olmayan Harran'ın neden aynı ilgiyi görmediÄŸine kafa yoralım. GeçtiÄŸimiz yıl kentsel dönüÅŸüm projesi kapsamında Åžanlıurfa ValiliÄŸi ile TOKÄ° arasında imzalanan protokol doÄŸrultusunda Harran'daki kamulaÅŸtırma için 2 milyon TL kaynak ayıran devletin 900 kümbet evden geriye kalan 520 ev ile ilgili nasıl bir çalışma yapacağı merak konusu. Zira il kültür ve turizm müdürlüÄŸü yetkilileri, geçtiÄŸimiz yıllarda Harran'ın Ä°talya'nın tarihî kasabası Alberobello gibi cazibe merkezine dönüÅŸtürülmesini hedeflediklerini söylüyorlardı. EÄŸer bu denilenler bir an önce gerçekleÅŸtirilebilirse Harran'ın da ciddi bir turist çekeceÄŸini söyleyebiliriz.
Dokuz bin çeÅŸit düdük!
Bari'ye bir saat uzaklıkta bulunan ve Åžanlıurfa'nın Harran'ından farksız olan Alberobello kasabası koni ÅŸeklindeki evleri yanında, kilimleri ve düdükleri ile meÅŸhur. Annuziata Saragat, kasabanın en eski ve otantik düdük yapımcılarından. Dükkânın içerisinde tam 9 bin farklı ÅŸekilde el yapımı düdük bulunuyor. Aklınıza gelebilecek her türlü ÅŸekilde düdük üretilmiÅŸ. Bir çocuk ve koleksiyoncular için müthiÅŸ bir zenginlik sunan dükkânlarının dünyanın en büyük düdük dükkânı olduÄŸunu belirten Saragat, düdük iÅŸiyle yüzyıllardır uÄŸraÅŸtıklarını kaydediyor.
H. Salih SEZGÄ°N - ZAMAN/Cumaertesi